Erkeklerin cinselliğe bakışı

Erkeklerin beyninde bir yer var, yani cinselliğin esas oluştuğu yer var ama cinselliğin oluştuğu yer erkeklerin kadınlardan iki buçuk kat büyük. 

Bir kadının aklına cinsellik günde dört kere gelirken. Bir gün içerisinde erkeğin aklına altmış dört kere gelmektedir. Yaş çok ilerlediyse ve şeker hastalığı gibi şeyler var ise bu azalır.

Erkek cinsel uyaran içerikli görüntüler izliyorsa erkeğin aklına cinsellik geliyor. Kadınlar şunu bilmelidir ki cinsellik erkeğin hayatında ve tam merkezindedir ve beynin en aktif bölgesi cinselliktir. Cinsel uyaranı düşürmenin iki yolu var. Bir hastalık, diğeri de erkek partneri ile birlikte cinsel uyuma var ise erkekte cinsel uyarısı düşüktür. Erkek cinselliğe aç ise sürekli cinselliği düşebilir. Bu onun düşüncesi değil beyninin yapısındandır.

https://www.radyo.online/

Madde bağımlısına nasıl davranmalıyız?

Ailede bağımlı olan kişi merkezde ve bu ailede paylaşımların sadece tek bir kişide toplanmasını sağlar. Madde bağımlısı olan kişilerde bilgi olmalı ve karşı taraftaki kişiyi engellemeden ona yardımcı olmalıyız.

Bir ailede bir kişi madde kullanıyorsa diğer aile bireyleri de etkilenmektedir. Onların nasıl davranmaları gerektiği çok önemli. Madde kullanan kişinin üzerine çok düşülürse o kişi çok şımartılırsa böyle olursa kişi değişmek için adım atmıyor çünkü hayatından memnun durumda.

Madde bağımlısı kişinin üzerine çok düşülmesi kullanan kişiyi de sıkar. Aileler de ciddi anlamda kaygı yaşar ve madde bağımlısı tedavi olsa da sürekli kaygı içerisinde olur ve tekrar içerse diye düşünür ve kaygıyı aile çok yansıtırsa tekrar kullanımlar gerçekleşebilir. Bazen aileler çocuklara ödül koyuyor ve her istediğini yapmak yanlış bir davranış biçimidir.

Kimlere Şizofren Teşhisi Koyulur?

Werry 1995’de 13 yaşından önce başlayan gruba çok erken başlangıçlı, 13-18 yaş arasında başlayana da erken başlangıçlı diyerek iki gruba ayırmıştır. Şizofreni tanısı hemen konulmaz aylar süren tektiklerden sonra şizofreni tanımı konulmaktadır. Eğer klinik şizofreni ise ömür boyu ilaç kullanılmaktadır. 

Saplantı zorlantı bozukluğunda kişi kapıyı kapattım mı? tüpü çektim mi diye düşünür, yaygın ankisiyete bozukluğu olan hastalar ona bağlı olarak kişi bir takım senaryolar kuruyor. 

Şizofreninin teşhisi konduktan sonra hangi aşamada olduğu tespit edilir. Kişi kendisine veya çevresine zarar veriyor mu ona bakılır ve kişinin hangi tedavi gerekli olduğuna bakılmalıdır.

Erken başlangıçlı şizofreni (çocukluk çağı şizofrenisi), erişkinlerdeki gibi tanı ölçütleri taşır. Varsanı (gerçekte var olmayan görüntü ya da seslerin var gibi algılanması) (halusinasyon) ve sanrıları (gerçekten uzak inanç) (deluzyon) içeren düşünce bozukluğu ve eşlik eden duygudurum anormallikleri ve ilişki kurmadaki zorluklarla karakterize bir bozukluktur.  

Sezeryan mı? Normal doğum mu?

 En çok merak edilen konulardan bir tanesidir eğer sorun yok ise ve bebek ya da annede sorun yoksa normal doğum tercih edilmektedir. Bebeğin normal olarak doğması anestezi riski olmadan normal bir şekilde ve sağlıklı olarak doğurmaktadır.

Doğum vakti yaklaştığı zaman bakılması gereken bir çok faktör var. Bebeğin geliş şekli normal doğum için uygun pozisyon olması lazım, başın önden gelmesi lazım eğer duruş pozisyonunda bir anarmallik varsa sezeryan yapılabilir. Genellikle ilk doğumda çocuk ters gelmektedir. İlk gebelikte ters gelen bebeklere normal doğum önermiyoruz onlara sezeryan öneriyoruz. Sezeryan doğumun zararları Amerika’da, sezeryan doğumlarda ana rahmine doğum yapmadan önce bir bez parçası koyuyorlar sonra o beni çocuğun ağzına burnuna her tarafına sürüyorlar. Son dönemde ciddi bir biçimde Amerika tepki oluşturmaya başladı çünkü sezeryanla doğan çocuk o anneye ait olmuyor. En azından mikrobik sistemini bakteri sistemini almak için bunu yapıyorlar. Normal doğum nedir? normal doğum sunni sancı sonucu yapılan bir doğumdur.

Normal doğum mu sezeryan mı diye sorarasak eğer imkan var ve gebelikte sorun yok ise ilk başta normal doğum tercih edilmeli.

Dikkat edilmesi gereken bir çok nokta var. 36. hafta doğuma bir ay varken bebek ters diye planlı sezeryan yapıp bu hastayı sezeryana direk yönlendirmek doğru değildir, doğum sancısı anındaki durum önemlidir. Olabildiğinde normal doğum olmayacaksa sezeryana yönlendirmek lazım. Bu hasta sağlığı içinde bebek sağlığı içinde çok önemli bir durumdur.

Normal doğumlarda dikiş riski olmaz ve doğumdan sonraki ayağa kalkış süreci çok kısadır. Önceki doğumlara baktığımızda kadınlar kendi kendisine doğurmaktadır ve işlem bittikten sonra kadınlar yatağa kendisi yatmaktadır.