İnsan nerede geldi nereye gidiyor

Ölümden sonra ne olacağı sorusunun anahtarı nereden geldiğimizdir, insan Allah tarafından yaratılmış ve o tiyatronun ve tiyatroda kendimizi seyretmenin Allah'ın bizi yarattığına işarettir. Kuranda ilk defa yaratan kim ise daha sonra yaratan yine O dur deniliyor. Ne zaman deniliyor? cevap olarakta çok yakında deniliyor. Burada bizim var olmamız hem de hiç bir örnek olmadan yaratıldıysak devamı da vardır.


İnsan ölümü düşünürse şu an bilinci yaşanıyor. Anı yaşa öğretiliyor bize ölüm farklındalığı ve düşüncesi yaşam kalitesinde insanın artışa sebep oluyor bu deneyi herkes yaşyabilir herkes şu an ölümü düşünebilir.

Bir gün sonra ölecek iseniz ve bir gün gelip size sorsa nasıl bir hayat yaşamak isterdin diye sorsanız bir günü kalmış kişiye bu soruya verilmiş cevap aslında sizin yaşam kalitenizi belirler.

Ölüm hayatın en büyük hakikatıdır.

Yaşamın en güzel icadı ölümdür

Yaşamın en güzel icadı ölümdür, ölüm kaçınılmaz bir şey bunun üzerine kafa yorabiliyoruz ve bilimsel araştırmalar yapıyoruz. Bilimsel olarak yaşamın ne olduğunu bilmediğimiz gibi niye öldüğümüzü de bilmiyoruz. Ölümsüzlüğü nasıl buluruz diye uğraşıyor bilim adamları bunu kabul edemeyenler de var. Bu dünyada sürekli kalmak için uğraşan insanlar var.

Ölüm aynı zamanda ölümle bitmesi büyük bir tatminsizlik unusuru benim iç dünyam bir televizyon kapatacaklarmış gibi birden bitecek mi diye insan kendi kendine soruyor.


Bulduğumuz her şey bu dünya ve madde ile ilgili.


Ölüm sonrası ile ilgili dinen aktarılanlar önemli bir yer tutar. Enbiya suresind hefis ölümü tadıcıdır diyor. İnsanlara çoğu zaman siz çabucak geçecek olana bakıyorsunuz da ahireti unutuyorsunuz diyor bize kuran.

Ölümden sonra ne olacak sorusu tamamen Allah'â inanç ile alakalıdır.

Bir müslüman ile ateistin ölüm hakkında yorumu farklıdır. bu da Allah'a inanmak ile ilgilidir.

Hipreaktif çocukları ne yapmalı

Her çocuk hiperaktif değildir ya da hiperaktif çocukların hepsi çok zeki ya da gerizekalı değildir, hiperaktifte çocuklar da ne kadar zeka var ise diğer çocuklarda da aynıdır. Çocuklarda kendini durduramama gibi rahatsızlıları var ise aileler ile doktor ve öğretmen arasında bir bağ olmalıdır. Bazen de ailelere bu durum anlatılamıyor ve çocuğun hiperaktif olduğunun farkına vermiyor.

Aile öğretmen ve doktor aynı anda çalışırsa faydalı olur. Bazı öğretmenler kendi başarı kaygısı ile çocukları dersi dinlemeyen çocukları görmezden gelerek iyi çocuklarla ilgileniyor ve başarı kaygısından dolayı çocuklar ile ilgilenmiyorlar.

Her çocuk özeldir

Çocuğa okula gönderirken çocuğu özgür birey olarak daha fazla dinlememiz ve tanımamız gerekiyor ve eğitim de çocuğa güvenerek bir eğitim verilmelidir. Çocuk okulda yaramazlığını gidermez çocuk okulda yaramazlığı giderildikten ve eğitim aldıktan sonra okula giderse daha iyi ve sağlıklı olur.

Evden kurallara uymayan çocuk ise okulda da kurallara uymayacaktır evden ben merkezli ise okulda da arkadaşları ile paylaşım olmadığı için arkadaşları ile tartışabilir ve ben merkezli ise paylaşma ve öğrenmesi sıkıntılı olacaktır. o nedenle kreş gibi anaokulu gibi adaptasyon süreci çocuk için daha iyidir.

Ailede Şefkât, Merhâmet ve Râhmet Duygusu

Siz menfaat üzerine kurulu bir ilişki kurarsanız güven duygusu giderek azalır. Erkeğin zorunlu olarak geldiği bir otel odasına haline almaması için evliliğin olmamaı için kadında erkekte sevgiye hem dem olması lazımdır. İnsan huzura sevgiye açtır ve sevgiye doyulmaz. Bir yerde sevgi varsa oradan sıkılmaz, insanın en temel ihtiyacı sevgidir. Şeytanın da en çok kandırdığı konu ise bu şeytandır, sevgimize kötülük sokmazsak bizde kazabiliriz. nasıl  olur da şeytan bizim yuvamıza musallat olur. Merak etmeyin kimse kimseye büyü yapmaz sadece orada sevgi yokluluğu vardır.

Eşinize ne zamandan beridir seviyorum seni demediniz, namahrem olana bakıyoruz ama helalin olan kadının gözünün içerisine bakıyormusunuz.

Kocam her gün eve geliyor bu yetmez mi hayır bu da değil evde ya da dışarıda kaliteli zaman geçirmek lazımdır ve gün geçtikçe sevgiye daha aç ve kaliteli sevgi yaşamak lazımdır.

Kadın hayaller kurmuştur kocası gelecek bugün çok güzel olmuşsun diyecek günler geçiyor kocadan hiç bir şey yok kadında kendini normal olarak salıyor. Burada sevgi olmazsa merhamette olmaz. İlk önce sevgi olacak diğer duygular sevginin üzerine kurulacak.

Elifoğlu Nakliyat

Elifoğlu Nakliyat alanında uzman personel ile Ankara'da 10 yıldan bu yana hizmet vermektedir. Teknolojiden de faydalanan firmamız Ankara evden eve nakliyat denildiğinden ilk akla gelen firmadır. Evden eve nakliyat ve ofis, büro gibi taşıma işlemi yapan firmamız gün geçtikçe daha çok referans sahibi olmaktadır. Ambalaj seçimine önem veren Elifoğlu Nakliyat bu işlem için evinize ekspertiz göndererek taşıma işleminin sorunsuz gerçekleşmesi için çaba sarf etmektedir.

Firmamız kaliteye çok önem vermektedir ve yaptığı her işte bunu göstermektedir. 10 yıllık bir tecrübeye sahip olan Elifoğlu Nakliyat sigortalı taşıma işlemi de yapmaktadır. Monte ve demonte işlemi de yapan firmamız sorunsuz taşıma işlemi gerçekleştirmektedir. Ankara evden eve nakliyatta doğru firma Elifoğlu Nakliyattır.

Web adresimiz: http://www.nakliyat-ankara.com/

Ne istediğini bil

İnsanlar mutlu olmayı isterler hedef belirler ve istektir bunlar bir anlamda ama karşılığında ne verdiğimize bakılmalıdır bu gibi durumlarda, siz isterseniz ama hayat isteğinize cevap vermeyebilir ki genelde hayat siz cevap vermez. Hedefleriniz mutlaka olumlu olmalı ve ulaşılabilir olmalı, hedef istekleriniz arasından oluşabileceklerinizdir. Avrupa'da neler oluyorsa olsun başkası ne yaparsa yapsın önemli olan senin ne istediğin.

Ben buna ulaşabilir miyim diye sorulmalı. İnsanlar ne istemediğini çok iyi bilirler ama ne istediğini tam olarak oturtamazlar. Ben bu işe gelmeyeceğim dersiniz ama beyniniz size sorar peki ne istiyorsun eğer sen beyninin bu sorusuna cevap veremezsen bunalıma girersin. Ben artık bunu yapmak istiyorum demek lazımdır, beyininizin içerisinde ne istemediğiniz ile ilgili mesajlar vardır. İstemediklerinizin içerisinde boğulmaya başlıyorsunuz, çocuklar bu konuda güçlüdür ne istediklerini çok iyi bilirler. Bizi yönlendiren zihinimizdir ve onu biz yönlendirelim olaylar değil.

İnsanlar çeşit çeşit

Her şeyi yıkıp mahveden de toparlayan da sizsiniz. Bazı insanlar kopuk ve alıngan takılırken bir anlamda avungan takılırlar. Bazı kişiler aşırı alkol, aşırı temizlik ile duygulardan kopmaya başlıyor ve kendini avutur insan.

Sürekli bazı insanlar hiç bir şeyi bilmediğini ve hiç bir şey yaşamamış gibi yapmak bunun sebebi ise duyguları yaşarsam üzülürüm diye düşünürüm insan. Bazı insanlar hep ruhsuz gibi davranırlar ve yüzü asıktır böyle kişiler gergindirler devamlı.

Teslimiyetçi yaklaşım da vardır ve her şeye evet ilişkide iş hayatında her şeye evet der. Sorun çıkmasın diye kendi benliğini dışarı bırakıp her şeye evet derler ve böyle bir hayatı devam eder ve böyle kişi hayatta taviz ve iyiliği karıştırır. Siz taviz verdiğiniz için herkes sizi kullanır.

Tüm nakliyat işleri

Tüm ankara evden eve nakliyat işlerinizde Elifoğlu Nakliyat ile irtibata geçmeden taşıma işlemi yapmayınız. Evinizden eşyaları ambalajlayarak alan firmamız yeni taşınacak yere itinalı bir bir şekilde uzman personelimiz ile taşımaktadır. Ekspertiz raporuna göre eşyanıza uygun ambalaj ve araç ile ya da asansörlü taşıma gerekirse ona göre ekipmanlarla eşya taşımaya geliyoruz ve işi oldukça hızlı ve düzenli yapmaya çalışıyoruz.

Nakliye sektöründe Ankra'da lider firma olan Elifoğlu Nakliyat siz değerli müşterilerimize sorunsuz hizmet sunmaktadır. Kapalı kasa araçlarımız ile eşyalarınızı dilerseniz sigortalı bir şekilde taşımaktadır. Tüm okul, ofis, kurum taşımacılık işlemlerini de asansörlü taşımacılık ile gerçekleştiriyoruz. Ankara nakliyatta sorunsuz bir taşıma istiyorsanız lütfen bizimle iletişime geçiniz.

Konuşurken kendi sesinizi duyarsınız

Siz verirseniz size de verilir . Bazı olaylarda metafizik dokunuşlar vardır. Hani bir söz vardır iyilik yapan iyilik bulur. bizler kimseye birşey ispat zorunda olmaksızın, alkış beklemek için değilde içinden gelerek iyilik olduğumuzda hiç beklemediğimiz bir yerden bir iyilik dokunur bize.

bazı ortamlarda ayağını kaydırmaya çalışan insanların olduğu bir yere girdiğimizde ruhumuz kirlenir herşeyden önce. İnsanlar birbirine baktığı zaman içerisindeki iyiliği görmeye çalışsa. Aslında karşımızdaki insanda gördüğü kendi gördüğüdür. Baktığın insanı yargılarken aslında kendini yargılıyorsun.

Olayları görme biçimimiz hayatımızı etkiliyor. Depresyonda ise hayat bize daha karanlık gözüküyor. Depresyondaki kişi kırmızıyı sarıyı pembeyi görmüyor herşeyi simsiyah görüyor. Bir kısmı bu insanların tedaviyi red ediyor. Hep o karanlıkta yaşamak zorunda kalmak hiç hoş değil. Hele ki bu durumu normal sanmak hepsinden daha beteri.

Ankara evden eve nakliyat

Şehir içi ve şehirlerarası taşıma  yapan Elifoğlu Nakliyat Ankara evden eve nakliyatta en iyi taşıma yapan firmadır. Evden eve nakliyatlarınızı sorunsuz bir şekilde yapıyoruz. Ambalajlı ve sigortalı taşıma işlemlerinizi gerçekleştiriyoruz.

Evden eve taşımacılıkta Ankara'da zirvede olan firmamız eşyalarınızı hasardan korumak için ambalajlama yapmaktadır. Biz Elifoğlu Nakliyat olarak titiz ve düzenli sorunsuz taşıma işle müşteri memnuniyeti sunuyoruz. Eviniz ya da işyeriniz taşınacaksa lütfen bizim ile tanışmadan taşıma işlemi yapmayınız. Ankara nakliyatlarınızı ve Ankara'dan tüm illere taşıma işlemi gerçekleştiren firmamızın Ankar'da sayısız referansı bulunmaktadır.

Adaletli iyilik

Red edebilmelisiniz ki insanlar sizin sınırlarınızı bilsinler, bazı insanlar saldırgandır ve insanlar sizin ruhunu tarumar ederler. Keşke dünya hep iyilik edenlerin toplandığı bir yer olsaydı. İyilik yapalım ama bu iyilik kötülüklerin pahasına olmasın. Kendi benliğimize merhametli ve ailemize de merhametli olalım.

Dengedir hayat ve eğer başkalarına değer verirken kendimizde bundan pay alacağız bunu dağıtacağız da. Vucutta bitmeyen ağrılar şikayetler var ise o insan içine atıyordur. Eğer o kişi konuşmazsa vücut bir volkan gibi patlar.

Konuşmak duyguları dile getirmek ne güzeldir. İnsan seni üzdü ise ona bağırma ama ona duygularını en azından sinirin geçince söyleyebilirsin.

KENDİNE INANMAK ve OZGUVEN NASIL ARTTIRILIR?

İnanç mahrem bir şeydir özel bir şeydir, kişiyi inancından dolayı sorgulamayız ve böyle bir şey diretemeyiz. Kişinin neye inancıyı inandığı bilgiye dayanma. Eğer insan bir şeye yüzde yüz biliyor ise inanmasına gerek kalmaz. Stres hastalık yapar dediğimizde kesin bulguları yoktur. İnanç benim için önemli, hayallerimiz hedeflerimiz var. 

Hedef bilginin bittiği yerdir, ben ne yaparım da inancı artırırım? soru bu. Bir şey tekrar edildiği müddetçe inanca dönüşür. Adama kırk kere deli dersen deli olurmuş. Bir insan zaman içerisinde deli dersen o kişi deli olur. Dinlere bakın medistasyon türlerinde hep tekrar vardır, bunu neden biz kendi hedeflerimiz için yapmayalım.

Anneniniz babanız size iyi bir örnek ise çok güzel değilde kendiniz örnek bulmanız gereklidir ve böylece örnekleri çoğaltırsınız. Kendine inanmanın esas noktası özgüvenden gelir özgüveniniz ne kadar yüksek ise kendinize inanırsınz. Küçükte olsa kendinize başarılar sürün ve heyecanlanın.

http://sanalulke.org/ozguven-eksikligi-ve-cozum-yollari/

Kendini tanıma

Eleştiriyi olgun karşılamak özgüven işaretidir. İnsan kendinin farkına varır ve olumlu ve olumsuz duygularının farkına varırsa kendini tanır o insan. Kendini tanıyan insan iletişimde daha iyi teknikler getirir. Özgüvene sahip olan kişi kendini överek kişi değil kendini olduğu gibi kabul eden kişidir. ,

Bazı kişilerin ideal egoları yüksektir ve kendilerini olduğundan farklı görürler. Dışarıdan başkalarının gördüğünü önemsemezler ve ego algılamasın konusunda dengede olması lazım. İnsan kendisini analiz ederse başarılı ve başarısız yönleri için uğraşırsa ona göre kendini tanır ve daha kaliteli iletişim haline girer.

Kalpte nasıl çekap var ise insanda da psikiyatride de çekap uygulamaları var çocukken bunlar fark edilirse ileride daha iyi ve sinirsiz, sorunsuz bir hayat yaşanabilir. Standart testler ile o kişinin sorun çözme sitili, düşünce kalıpları gibi etkenleri çözülebiliyor. 

Eşya taşımak

Elifoğlu Nakliyat olarak Ankara'da 10 yıldan beridir hizmet vermeteyiz ve Ankara'ya taşınırken ya da Ankara'dan giderken Elifoğlu Nakliyat güvencesi ile taşınmanızı tavsiye ederiz. Ankara Nakliyat denilince ilk akla gelen firmamız gün geçtikçe teknolojiden de faydalanarak kendisine yeni referanslar bulmakta ve müşteri odaklı çalışmaya devam etmektedir.

Taşınmak stresli bir iş olduğunu çok iyi biliyoruz, herkes sorunsuz bir taşıma ister Elifoğlu Nakliyat tam da bu noktada yılların verdiği tecrübe ile siz değerli müşterilere güven vermekte ve hızlı iletişim ile sorunlarınızı çözmektedir.

Ankara evden eve nakliyatlarınızda asansörlü taşımacılık hizmeti sunan firmamız, sigortalı olarakta taşıma işlemi yapmaktadır. Eşyaların hasar görmesi gibi bir şey söz konusu değil ve bir diğer artısı ise kesinlikle hiçbir riski yok. Eşyam merdivenlerden çıkarken kenara çarptı ezildi, taşınırken çizilmiş, çarpılmış gibi kaygılar ve mağduriyetler bu yöntemle son buluyor.

İnsan hakları çokta önemli değil mi?

Bizim insanımızın önceliği insan hakları mı? hak  mı? hukuk mu? bizim toplumumuzun en önceliği nedir? insanlar bugüne kadar ki sergiledikleri serüvene baktığımızda her toplumda benzeri işler vardır. İnsanlar genelde soyut ilkeler adına fedakarlık yapmak istemiyorlar. Somut işler için yapıyorlar sadece. Normalde insanlar, insan hakları gibi soyut şeyleri önemsemiyorlar, gün gün bu çemberin daralacağını düşünmez. 

İnsanın o anki refahı güvenilmez bir şeydir ya da liderinin dünyaya meydan okuyormuş gibi görünmesi çokta uzun süreli bir şeydir. İnsanlar ilk önce insanlar maddi kazancına bakarlar. Bu hükümet sağlık ve yol konusunda başarılı ve halkın hoşuna gidiyor, her yerde hastane var, yollar yaptı gibi halk bunu seviyor kimisi de hormonlu bir gelişme diye eleştiriyorlar.

İnsanlar artık entellektüelden nefret ediyor var aydın insanlardan bizi geriye götürecek diye korkuluyorlar. İnsanlar neyi önemsiyor peki ? geriye ne kaldı yine ekonomiye geldik, insanların cebinde para var iken altındaki sandalyeyi sat başka yerden alırım nasıl olsa deyip o sandalyeye sahip çıkmıyor.

https://www.sifatuzlamba.com/urun/dogal-cankiri-tuz-lambasi-6-7-kg/

Aşağılık Duygusu

Çocuğa annenin babanın empati yapamamazı sonucu aşağılık duygusu oluşuyor. Adam yerine konulan çocuklar kendileri ile barışık oluyorlar. Çocuklar eğer aşağılanırsa herkes beni yargılayacak diye düşünürler. Çocuklara sadece sevgi vermek yerine çocuğa değer vermekte gereklidir. Çocuk sadece akıldan ibaret değil aynı zamanda da duygu ile de gelişirler.

Bir gence gravatın eğri derseniz o çocuk kendi üzerine alırlar. Zor kişilerdir, bu kişiler ile beraber yaşayanlar dikkatle yaşaması lazımdır. Çocuğun böyle olmaması için kişiliğini övmeden takdir cümleleri kurmalıyız. Şırmartmadan  çocuğu övmek ve takdir etmek lazım. Çocuğun davranış ve çabalarını övmek gereklidir. Çocuğa bak ne güzel çalıştın demek gibi cümleler kurmak gereklidir.

Sen aptalsın ya da akıllısın demek çocuğun kendini geliştirme yeteneğini yok oluruz. Çocuğun kişiliğini övdüğünüz zaman yeterli hissettiği için kendini geliştirmez. Çocuk kendini geliştirmesi için aynı zamanda da hayatı öğretmek lazımdır. Eğer çocuk yalan söylemedi ise onu övmek yerine yaptığı hareketi söylemek gereklidir. Çocuğa aferin ilkeli davrandın yalan söylemedin demek daha doğrudur. Çocukla olaylara konuşmak her zaman daha iyidir.

Atanamayan öğretmenler

Türkiye plansız programsız bir sistem geliştirmiş bugünde o gençlere iş bulamıyor. Eğer Türkiye derslik başına düşen öğrenci sayısını düşürse, sabahçı - öğlenci olmazsa birleştirilmiş sınıf olmasa bir sürü öğretmen atanır.

İnsan modelini değiştirmek istiyorsanız  öğretmene yatırım yapmak gereklidir. Öğretmenler sanki gereksiz yere okumuşlar gibi biz izlenim yaratılıyor. Atanamamak öğretmenlerin değil devletin sorunudur. Eğitim ile eğitimsizlikler arasında farklardan birisi de geleceğe yönelik iyi umut beslemektir, eğitim gelecek için umut sağlar. Türkiye'nin bun çözebilmesinin sorunu sonuçtan değil baştan başlamaktır. Mezun olduktan sonra ne olacak diye bakacaktık ama daha da başına gitmek zorundayız.

Sadece devletin bütçesini kendi bütçesi gibi düşünen iktidara ihtiyaç var. Hem müslüman hem laik olunmaz demişti birileri peki hem müslüman hem de hırsız olunur  mu? 

Kapitalizmin çok güzel bir ambalaj olması

Abd'de şehrin içerisinde avm yok. Amerika deli mi kafalarımı basmıyor da avm leri şehrin dışında yapıyor. biz ise şehir içerisinde yaparak esnafı bitiririz ve trafiği de kitleriz. Plansız yapıdan ekstra borç çıkartıyoruz. Ekstra yol yok ama her tarafta avm var. Bunlar düzeltilemez şeyler değil ama düzeltilebilir.

Gayrimenkullar arasında yeni bir vergi olmasını düşünüyorlar ama bu da kalıcı çözüm değil. Amerika'daki gibi bir kriz çıkmaz bunun arkasına sigorta şirketleri felan yok. Lüks konutta ki fiyatlarda normal bir yapı ile lüks yapı arasında yüzde 100 fark var. Arz talep dengesi bunu düzeltecek diye bekliyoruz.

Lüks konutta düzeltmeye ihtiyaç var. Lüks konut fiyatları alıcı buldukça fazla para alarak düzen devam edecek. Parasal anlamda yükseliyoruz ama kültür olarak aynı kalıyoruz. Üretim maliyeti düşerken satış fiyatı artıyor, üretim aynı ama talep olduğu için kar artıyor. Serbest piyasa dersen halka girer bu serbest piyasanın sonu.

Toprağa ihanet ettik

Bölgesel kalkınma çok önemli bir şey bu ülkede tarımla toprakla uğraşan bir insan fakir olamaz eğer oluyorsa özellikle fakir bırakılmak isteniyordur. Topraklar gübre ile buluşması için gübre zeka demek, dışarıdan aldığımız gübre kimyasaldır ve yediğimiz kimyasal yiyecekler oluyor.

Toprağa ihanet ettik ve toprakta bizi yalnız bıraktı. Ülkeye ithal kavun karpuz girdi, bilgi çıktı, zeka çıktı, çiftçiler köylerden yok oldu. Topraklar kayboldu ve üzerine maden, otel, ev apartman diktiler. Ne kadar korkunç bir şey bu kadar bağdan koparıldıktan sonra geriye kalan şey mücadele etmektir.

Gençlerin umurunda değil herkes kişisel özgürlük alanlarını kurmuş yanındakinin ne yaptığı umurunda değil. Mutluluk arayan insanlar kendisinden kopmuş ve işsizlikten söz ediliyor. Bu kadar genç nufusun olduğu bir ülkede iş arıyoruz ama toprağı ayıp buluyoruz.

Vizyon ve inanç

Eğer inanırsak vizyonumuzda sağlam olur.  İnançta vizyon gibi soyut bir kavram. İnanmamız lazım ki büyük bir vizyonumuz olsun, vizyonu oluşturan şey inanç, inancı oluşturan şey ise günlük yaptıklarımız.

Üniversite okumadan çalışmak ve mezun olmak istememek birden olmaz sürekli sağdan soldan üniversite mezunlarının işe girmediğinizi duyarsın zamanla zamanla üniversite okumaya inancın zayıflar ve okumak istemezsin.

Zayıflayan şey inanç ise günlük yaşanılan olaylar bazen de birisi bir işe giriyor ve kolay başarıyor insanın hayatında neler karşılaşacağını bilemez. İnsanın başına bir sürü şey gelir aklınıza olmama ihtimali gelmezse bir şekilde bir zamanda olur anlamazsınız bile.

Ama ları hayattan çıkarmak

Bir çoğumuz amaların ardına sığınıyoruz, bedel ödemek yerine amaları seçiyoruz. Sığınıyoruz ve yerimizde kalıyoruz. Hayatı değişecek olanlar amaları hayatından çıkaracak olanlar. Amaları çıkarmak herkes için bir kamptır ve çıkardıktan sonra her şey yoluna girecektir.

Herkesin mutlaka hayatında bir takım engeller çıkmıştır kimisi yarı yolda kalmış, kimisi geri dönmüş kimisi de gaza gelmiş yoluna devam etmiş. Karar vermiş hayallerinin peşine düşmüş ve artık o hayata tokat atmış. Eğer kararlarınızdan vazgeçerseniz hayat size tokat atar durur.

Kararların arkasında durmak

İnsanlar 20 li yaşlarda vermiş oldukları yanlış kararlardan dolayı bir ömür istemedikleri hayatı yaşıyorlar. Bizen öncekli nesillere baktığımız zaman baba çocuğu 15 yaşında sanayiye berbere veriyor seçim yapma şansı zaten yok. Bazı aileler ise babası ne iş yapıyor ise oğlu da o işi yapıyor ama işin sonunda insanlar mutlu oluyor mu?

Eğer çocuğun bir şey istediği zaman alamıyorsan? onun istediği hayatı yaşatmıyorsan nasıl onun için yaşıyorsun onun için ben çocuğum için yaşıyorum demek yanlış. Siz kişisel gelişim kitabı okudunuz diye hayatınız değişmez aldığınız kararlar sonucu hayatınız değişir. Bazıları kararların arkasında durur çalışırlar bazıları ise kararların arkasında 10 gün dururlar. 

Zengin olmaktan korkmayın

Sahip olduğunuz malı mülkü kalbinize sokamamak önemli olan sadece para için ömür geçirmemek. Zenginliğin kötü olduğunu zengin olduktan sonra yoldan çıkmak gibi düşünceleri değiştirmeden zengin olamazsınız.

Düşünceniz değişmediğiniz takdirde tüm çabalar boşa kalacaktır. Düşüncenizi değiştirin eğer değiştiremiyorsanız tekrar değiştirmeye çalışınız. Devlet kurulduğu zamandan beridir fakir insan olmasını istemişlerdir. Fakir insanlar devlete muhtaçtır. Nasıl zengin olunur öğretilmez bize öğretilen şeyler fabrikalara işçi lazım olduğu için orada çalışmak için kişi yetiştirmek. Devam eden eğitim sistemi de sanayi devriminden sonra üretilen eğitim sistemi. Yavaş yavaş sistemin bir parçası insan yerine sadece özgür birey yetiştirmeye başladı.

Ekip kurmak

İnsanları numaralandıran bir sistem var. milletvekilleri kırmızı plakalı araca biniyor, doktorların üzerinde dr yazıyor bu tür numaralandırma zaten var ama adı konulmamış. Biz nasıl ekibimizi 10 numaraya ulaşacağız işte bunu dikkat etmek gereklidir. Sahip olduğumuz fikri kendimizden daha güçlü insanlara anlatmaktan korkuyoruz zaten. Hep kendimizden daha aşağı insanlara anlatıyoruz ki bizi geçmesin diye bu hatamıydı evet bu hatanın ta kendisidir.

Sizden daha iyi insanlara ulaşmaya çalışın. Ondan sonra öyle bir ekibe sahip olursunuz ki herkes ve her şey on numara olur ve yükselme aşamasında her zaman size yakın insanlara daha çok zaman ayırıp onları dönüştürmeye ve daha iyi hale gelmelerine her zaman çalışın ve uğraşın. Hayatınızdaki her anlamda size yakın insanlara yarımcı olun ve doğru insanlar her zaman başarının anahtarıdır.

Bizden daha kaliteli insanlarla beraber olursak dev olursunuz o yüzden etrafınızdaki insanlardan da dev insan dev düşünce bulabilirsiniz. Takımı geliştirmek için ilk önce kendimizi geliştirmemiz gerekiyor. Siz kendinizi geliştirdikçe ekipte gelişiyor. 

Ufkumuzu genişletmek

Dünya öyle bir değişti ki bir şirkette yirmi yıl çalışılıyordu, dünyada şirketler o kadar hızla değişiyor ki iş değiştirmede bir sakınca kalmadı. Bir şirkette satışta çalışıyorsunuz finansa geçebiliyorsunuz. Dünyadaki değişimde şirketlerin çalıştıkları alanlar değişiyor.

Herkes aslında biraz şanslıdır. Öyle bir coğrafya da yaşıyoruz ki yanımızda üç tane zengin amcamız var ve bunların çocukları yok avrupa rusya ve ortadoğu. Avrupa artık üretmek istemiyor, rusyanın zenginliği ise gazdan geliyor. Burada 2000 li senelerden önce 1 milyar dolar gelirken şu anda 15 milyon dolar sermaye geliyor ve şirketlerin çoğu yüzde 20 büyüme gerçekleşiyor. İstanbul'dan avrupa'nın ticaretlerini yönetiliyorlar. Ufkumuzu geniş tutabiliriz.  Her meslekte bir satış durumu var yani kendini pazarlama da diyebiliriz.

Ankara Nakliye

Firmamız kurulduğu günden itibaren Ankara nakliyat sektöründe hızla yükselmektedir ve gün geçtikçe sizin de desteğiniz ile daha ileriye hedef koymaktadır. Asansörlü taşımacılığa geçen firmamız teknolojiyi yakından takip etmektedir. Müşterilerine hızlı ve ekonomik geri dönüşler sağlayan Elifoğlu Nakliyat ankara evden eve nakliyat denildiği zaman Ankara'da ilk akla gelen firmadır.

Elifoğlu Nakliyat olarak eşyalarınızı güvenli bir şekilde evinizden alıyoruz ve uzman ekibimiz ile taşıyoruz. Depolama ve ofis taşımacılığı yapan firmamız siz değerli müşterilerimizin sorunsuz bir taşıma yapması için elinden geleni yapmaktadır. Eğer sizde sigortalı ve sorunsuz bir taşıma yapmak istiyorsanız bizimle iletişime geçiniz.

Ne yapmak istediğimizi biliyor muyuz?

Facebook ilk maaşlı çalışanı bir türktür niye? çünkü bizim annellerimiz maaşlı işte çalışmamızı istiyor. Aynı bu şekilde çoğumuzun yetişme tarzı böyledir. Facebook'un kurucusunun adını biliyoruz ama o ilk maaşı alan çocuğun ismini bilmiyoruz.

Gerçekten ne yapmak istediğinizi bilirseniz emin olun bir şekilde öne geçersiniz. İnsanın kendi potansiyelini görmesi ve daha sonra potensiyelini biraz da zorlayarak ilerlemesi lazımdır. Bizim eksikliğimiz nerede başlıyor? ticaret olarak kafası basan bir milletiz dünyanın neresinde olursak olalım bir şekilde kendimizi belli ediyor ve öne çıkıyoruz. Bunun üzerinde durur ve çalışırsak ve kaliteli bir şey yaparsak kalıcı olabiliriz.

Piyasıcılık

Paran kadar konuş demek, paran olduğu zaman insanları satın alabilirsiniz. Demek insan bazı değerleri korur ve her şeye eyvallah etmez. Hayatın keyifli olabilmesi için çevrenin yaşanabilir olması lazımdır.

1980 lerde Evren'in dünyasında her şey yasaktı. Özal zamanı ise bırakınız yapsıncılar düşüncesi vardı. Bir takım değerler uğruna aynı zamanda insanlar ölüyordu.

Piyasacılıkta yetişkin insanların koruma görevini devlet üstlendi. Devlet o saatten sonra baba rolü üstlenmeye başladı. Piyasacılık kendi türünde bir ahlakçılığı da doğruyor ve toplumun tamamı bu doğru gibi algılıyor. İkiyüzlülüğe ve insanların olduğundan başka görünme isteğine herkes tepki koyarsa bir zaman sonra toplum kendini bulabilir.

Hata yaptığımızı yüzümüze vuralım

Kilisenin işi dünya değildir, senin işin dogmadır ve onunla meşgul olman gereklidir. Bilim ile uğraşıyor, onunla uğraşıyor yeri geliyor tarihle ilgili ahkam kesiyor.

Herkes kendi işini yapsa zaten dünya müthiş bir yer olur. Ama biz sen siyahsın sen beyazsın diye uğraşıyoruz. Şaşkın içerisinde yaşıyoruz. Başkayı sevemiyoruz. Ne yapacağını bilememekten kaynaklı bir olay. Uzay aracı görsek hemen taş atarız bilinmeyene karşı acayip bir korkumuz var. Bunlar saçma şeyler ve küçükkenden beridir peşimizde olan şeyler bunlar.

O ne derse doğrudur anlayışı var. Ak Parti'ye oy veriyor adam ama yanlışın görmüyor hiç ya sen de yanlış yaparsın bunu kabullenmek zor mu kabullen işte iyi yaptığının yanında yanlış bir şeyler de vardır. Sevmeyi de sevmemeyi de anlatamıyoruz. Tarih edemiyoruz, içten olmak zor değildir bu kadar.

Zaman üzerine bir yazı

Kimi eski güzel günleri tekrar yaşayabilmek için, kimi yaptığı yanlışları düzeltebilmek için, kimi yaşadığını hissedebilmek için, gelecekten korkanlar ise zamanı durdurmak ister, her şey o kadar iyidir ki bunun bozulmaması için çaba gösterirler. Ama kimse şu anı yaşmak için çaba gösteren kadar olamaz. Bazıları ise zamanın ta kendisidir. Her insan zamanın dünya üzerinde bıraktığı birer yara izidir. Zaman bazen bir çözüm sürecidir süresi belli olmayan bazen de eşyadır gözle görülmeyen elle tutulmayan.

Eğer onu hatırlıyorsanız asansör boşluğuna düşmüş gibi hissediyorsanız ve iple çekiyorsanız günleri onunla iken kalbiniz bir kuşsa, ondan bahsedilince yüzünüz müzip sırıtıyorsa, o her baktığınız yerden size bakıyorsa, dünyanın en güzel yeri onunla yaşadığınız yer ise, onun yüzü pembe ise, kışlar ilkbahar, güzler ilkbahar, yazlar ilkbahar, her çiçek onu açıyorsa ve bir anlık ayrılık zorunuza gidiyorsa, iştahınız şaşırıyorsa, iştahsızlığınız güzel bir tat buluyorsanız, kapıyı her çalan  ise, her çalan telefona o diye atlıyorsanız, konuşan birini dinlerken o anlatsa keşke diyorsanız, özlemi yasak yayın gibi yaşıyorsanız gün boyu, hem kimseler duymasın hem herkes duysun diyorsanız sizin için zaman yoktur zaten, zaman siz olmuşsunuz.

Artık kediler miyavlıyor

Artık kediler miyavlıyor, köpekler havlıyor yolsuzluk var diye insan susar mı. İnsan konuşur. Medyada susuyor, medya patronlarının bağlantılar var da yazarlar arasında hiç yazacak yok mu. Hızla bir susma pusma meydana geliyor. Dikta rejiminin nazi subayı gibi bir şeydir o yazmayan yazarlar. Bugün sistem gider başka birileri gelir ama o yazarlar alınındaki iz ile dolaşacaklardır.

Öyle adamlar var ki hükümetin başındakileri merkez bankasını soyarken görseler o değil diye yemin bile ederler.

Ya biri çıksın desin bu işler şaka ya da nufüs cüzdanlarını çöpe atalım, böyle bir ülke yok. Sıfırladılar ve ülkeyi bitirdiler bu kadar basit. Bunlar gerçek mi? halk olarak farklı bir yerdeyiz. Tape müptezelleri olduk gitti.